ŞAHMARAN

 
Yönetmen: Zülfü Livaneli (1993)
Anadolu'da çokça görülen özellikle Tarsus, Mardin taraflarına seyahat edenlerin sıklıkla rastladığı, duvarlarda asılı, renk renk camlara işlenmiş Şahmeran figürünü bilmeyeniniz yoktur. Peki nedir bu insan başlı yılanın hikayesi? Araştırırken konu ile ilgili birçok mitin olduğunu gördüm. Ben bu mitler içinde en yaygın olanı derledim. Hatta bu Şahmeran miti ile ilgili başrolünü Türkan Şoray'ın oynadığı yönetmenliğini Zülfü Livaneli'nin yaptığı 93 yapımı Şahmaran adlı bir filmimiz bile var. Umarım okurken siz de benim kadar zevk alırsınız.

Öncelikle "Anadolu'da neden insan başlı bir yılan hikayesi mevcut" sorusu ile başlayalım. Türk boyları arasında yılanın önemli bir yeri bulunmaktadır. Şamanist Türk boylarında yılan, şamanlara yardım eden koruyucu hayvan ruhlarından birisidir. Şamanlar yeryüzü ve yeraltında seyahat ederken, yılanlar onlara eşlik etmektedirler. Çünkü yılanlar yeraltı dünyasını bilen gizemli alemlerde bulunmuş kutsal güçleri olan hayvanlar olarak bilinmektedirler. Bu yüzdendir ki Şamanların gökyüzünde ve yeryüzünde seyahatlerinde giydikleri kaftanların üzerinde yılan motifleri vardır. Bilinen birçok evrensel mitte yılanlar ölümsüzlüğü, kötülüğü, şekil değiştirmeyi ve tekrar tekrar yaşamayı sembolize etmektedirler.

Halk arasında “Şahmeran” ya da “Şahmaran” olarak bilinen insan başlı, yılan gövdeli bu mitolojik yaratığın adının kökeni, Farsça’ da “yılanların şahı” anlamına gelen “Şah-ı mârân” dan gelmektedir. Tarihi kaynaklara göre Şahmeran efsanesini İran, Hint, Yunan, İbrani ve Arap kaynaklarından izler taşımakta ve Suriye ve Lübnan’da da sözlü gelenekte yaşadığı görülmektedir.
Birçok Şahmeran hikayesi bulunmaktadır. Yunan mitleri üzerine araştırma yapmış olan  Geoffrey Kirk’in de dediği gibi ''bir mit her zaman değişir ancak hikayenin ana yapısı hep aynı kalır''. Günümüzde yaygın olarak anlatılan Şahmeran hikayesi Farsça Binbir Gece Masallarından tercüme edilen Camasbnâme kökenli olduğu görülmektedir. Anadolu halkının anlatımı ile birlikte karşımıza şöyle bir hikaye çıkmaktadır:

Geçimini odunculuk yaparak kazanan ve yoksul bir ailenin oğlu olan Camsab bir gün ormanda içi bal dolu bir kuyu bulur. Camsab, balı çıkarması için arkadaşları tarafından kuyuya indirilir. Arkadaşları balı yukarı çekerken aç gözlülük yapar ve Camsab 'ı ve kuyuda bırakıp kaçarlar. Yalnız başına kalan Camsab feryat figan eder. Tam umudunu kesmiştir ki bir ışık hüzmesi görür. Işığın süzüldüğü toprağı kazdığında hayatı boyunca görmediği güzellikte bir bahçeye girer orada başı kadın vücudu yılan olan bir canlı görür. Bu yılan gövdeli kadın Şahmeran'dır. Camsab’a kendisinden korkmamasını söyler. Camsab ve Şahmeran bir süre birlikte yaşar ve dost olur. Bir gün Camsab ailesini özlediğini ve gitmek istediğini söyler. Şahmeran, ölümünün bir insan elinden olacağını, eğer kendisini bırakırsa yerinin insanoğlu tarafından bulunabileceğini söyleyerek Camsab’ın gitmesine izin vermek istemese de genç adamın ısrarlarına dayanamaz ve yerini kimseye söylememesi şartıyla Camsab’ı evine gönderir. Ancak Şahmeran'ı gören kişinin derisinin, yılan derisi gibi pul pul olduğu bilinmektedir. Bu yüzden Şahmeran, Camsab’a sürekli yalnız yıkanmasını öğütler ve bir takım sırlar verir.

Bu sırada Tarsus hükümdarı amansız bir hastalığın pençesindedir. Şifasının ise Şahmeran eti olduğu söylenmektedir. Ülkenin veziri bu yüzden herkesin hamama gelerek yıkanmasını emreder. Camsab  hamama ne kadar gitmek istemese de zorla götürülür ve orada sırrı açığa çıkar. Şahmeran'nın yerini söylemek zorunda kalır ve böylelikle dost olduğu, yılanların şahına ihanet etmiş olur. Şahmeran kaderini bildiği için karşı koymaz ve Camsab’a ölümünden sonra etini kaynatarak ilk suyu vezire, ikincisini padişaha içirmesini, üçüncüsünü de kendisinin içmesini salık verir. Şahmeran, hamama götürülerek burada öldürülür ve eti kaynatılır. Vezir ilk suyu Camsab’ın içmesini ister. Camsab, Şahmeran’ın dediklerini yaparak ilk suyu vezire verir. Vezir, bunu içer içmez ölür. İkinci suyu içen padişah iyileşir, üçüncüsünü içen Camsab ise aklı ve zekâsı daha da güçlenip padişaha baş vezir olur. Kimi hikayelere göre ise Camsab aslında Lokman Hekim adıyla bilinen kişiye dönüşmüştür. Bu nedenle birçok hastalığın şifasına vâkıftır.

Adana’da bulunan Yılanlı Kale'de, diğer adıyla da Şahmeran Kalesi’nde bulunan kırmızımsı bir iz vardır. Halk Şahmeran’ın bu kalede öldürüldüğüne, izin de onun kanı olduğuna inanmaktadır. Bir başka inanışa göre de Şahmeran hamamda öldürülmüştür. Tarsus’ta bu hamama Şahmeran Hamamı denilmektedir. Tarsus’ta yaşayan halk arasında Şahmeran hamamının iç kısmındaki duvarında ve göbek taşında görülen kırmızılıklar Şahmeran'nın kanıdır.

Anadolu’da Halk arasında “Şahmeran Duası” adıyla bilinen bir dua bile vardır. Her kim bu duayı yedi gün okumaya devam ederse okuyan kişinin isteklerinin yerine geleceğine inanılır. Özellikle bekarlar için kısmet açıklığına, ticaret yapanlar için satılmayan malların satılacağına dair inanışlar vardır.
Şahmeran resimleri Anadolu’da evlere birçok sebepten ötürü asılmaktadır. Örneğin Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yeni evlenen çiftlerin kem gözlerden korunması için çeyizlerine Şahmeran işlemeleri konulmaktadır. Evlere bolluk bereket getireceğine, uzun ömre, hastalara şifa vereceğine inanılmaktadır. Şahmeran motiflerinin kötülüklerden, yangın ve afetlerden koruyacağına, bereket, uğur ve bolluk getireceği inanışı da yaygındır. Uzun ömrün, sonsuz yaşamın, değişimin bir dönüşüm olduğunu anlatır ve gizli bilgilere vâkıf olduğu düşünülür. Fakat ne yazık ki Şahmeran'a ait bütün hikayelerin ortak noktası insanın ihaneti sonucu bu bilge yaratığın ölümüdür.



Yorumlar

  1. Tarsus ve Mardin ziyaretlerimde Şahmeran motifli bircok esya,aksesuar,takı görmüştüm..Ilgimi çokça cekmisti.. ve bircok yonden verdiginiz bilgiler ile merakim giderildi ve aydinlandim dogrusu..tesekkurler.

    YanıtlaSil
  2. "Şahmaran" sözcük olarak çok duyduğum kabaca yılanların şahı olmasından öte bir bilgiye sahip olmadığım bir konuydu. Gayet güzel kısa ve öz bir derleme olmuş. Tebrikler

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar