YARASALAR NEDEN TÜYSÜZDÜR? HZ. SÜLEYMAN VE HÜDHÜD KUŞUNUN BU HİKAYEDE NE İŞİ VAR?




Bugün iş yerinde bir arkadaş toplantıda yöneticimizin sözünün bitmesini beklemeden her konuda araya girince aklıma annemin küçükken Malatya'da bize anlattığı yarasanın neden tüysüz olduğu hikayesi geldi. Biz küçükken annem aceleci olduğumuz zamanlarda ''oturun oturduğunuz yerde yarasa gibi kendinizi yoldurup ortada kalmayın'' deyip bize kızardı. Bugün yarasa hakkında anlattığı o hikayeyi gugılladığımda hikayede bahsi geçen padişahın Hz. Süleyman olduğu rivayetini gördüm. Yaşam hakkındaki soyut meselelerin kavrayışını kolaylaştırdığı için ben mitleri, hikayeleri seviyorum. Hadi hep beraber yarasanın başına neler gelmiş bakalım:)

Denilir ki Hz. Süleyman'ın eşi Sebe Melikesi bir gün eşine şöyle der ''Bütün kuşlar emrindeyken sen bize bu sıcaklar için kuş tüylerinden bir köşk yaptırmadın.'' Bazı rivayetlere göre ise eşi, evlenecek kızlarının çeyizi için kuş tüyü yastıklar doldurtmak istemiş. Bunun üzerine Hz. Süleyman bütün kuşlara tüylerini yoldurtmaları için saraya gelmelerini emretmiş. Bizim yarasa da hemen sıranın en önüne geçmiş. Bakmış tüy yoldurma işlemi gerçekleşmiyor. Hz. Süleyman ile görüşmek istemiş. ''Yeni doğum yaptım. Çocuklarım aç benim acelem var hemen eve dönmem gerek önce benim tüylerimi alır mısınız'' demiş. Hz. Süleyman da bu işlem için bir nevi yardımcı olarak gördüğü kuşların en akıllısı olan Hüdhüd kuşunu beklediğini söylemiş. Fakat yarasanın özel durumundan dolayı Hüdhüd'ü beklemeden yarasanın tüyleri yoldurup evine göndermiş. Daha sonra Hüdhüd gelmiş. Hz. Süleyman ona kızmış nerede olduğunu sormuş. Hüdhüd evde hesap yaptığı için geç kaldığını söylemiş. Bunun üzerine Hz. Süleyman ne hesabı bu diye sormuş. Hüdhüd yeryüzünde yaşayan ve ölen insanların sayısını hesapladığını yaşayanlardan 1 kişinin fazla olduğunu bu kişinin de Hz. Süleyman olduğunu söylemiş. Hatta hal böyleyken eğer karısının bu isteğine uyarsa kuşların yazın tüysüz sıcaktan bunalıp kışın ise soğuktan donacaklarını anlatmış. Durum böyleyken yeryüzünde fazlalık olan kişi de kendisi iken nasıl böyle düşüncesizce davrandığını sormuş padişaha.


Hz. Süleyman kararından pişman olmuş. ''Hüdhüd sen çok akıllısın beni bu hatadan çevirdiğin için sana altın bir taç takmak isterim'' demiş. Hüdhüd hayır demiş. Çünkü insanoğlunun açgözlü olduğunu başındaki altın taç için onu öldürebileceklerini anlatmış. Bunun üzerine Hz. Süleyman Hüdhüd'ün başına taç niyetine bir tüy kondurmuş. Günümüzde ibibik kuşu olarak bilenen Hüdhüd kuşunun başındaki tüyün hikayesi de buradan gelir. Peki yarasaya ne olmuştur? Hz. Süleyman Allah'a yarasanın durumu için dua etmiş. Çünkü hayatı boyunca onun yüzünden tüysüz kaldığı için çok pişman olmuş. Allah onun duasına cevap vermiş ve yarasanın çıplaklığından utanmaması için gecesini gündüze çevirmiş. Bu yüzdendir ki yarasalar gece uçar. Tabi bütün bunlara edebiyatta bir doğa olayını güzel bir nedene bağlama sanatı olan Hüsn-i Talil (Güzel Neden Bulma) denir. Bize de bu hikayeden kişisel resmi tarihimizi düşünerek payımıza düşeni almak kalır. Tüm okuyanlara zaman ayırdıkları için teşekkür ediyor ve sevgilerimi gönderiyorum...

Yorumlar

Popüler Yayınlar